Kalp krizi nedenlerinin başında sigara kullanımı gelmektedir. Kalp krizi vakalarının %20’sinin sigaradan kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Sigara, kalp ve damar sistemi üzerinde büyük etkilere sahiptir. Tüketilmesi esnasında ortaya çıkan karbonmonoksit gazının direk akciğerlere çekilmesi sonucunda, oksijenin kırmızı kan hücrelerinde bulunan hemoglobin ile bağlanması engellenerek, yeterli oksijenlenmenin sağlanamamasına neden olur. Akciğerdeki alveollerde büyük harabiyete neden olarak oksijenlenme seviyesinin düşmesine sebep molur. Yeterli oksijenlenmenin olmadığı durumlarda kalp kası olan miyokart ta dahil olmak üzere, bütün vücutta hücre harabiyetleri oluşur.
Sigaranın aşırı tüketilmesi sonucunda damarlarda sertleşme olşur. Sertleşmeyle beraber damar içlerinde birikmelre ve genişlemeler neden olur. Elastikiyetini kaybeden damarlar bu durumu tolere edemez ve tıkanır. Koroner damarlar, vücuttaki diğer damarlara oranla dana geniş çaplı olduğundan, bu durumdan en geç etkilenen damarlardır. Ancak etkilendiklerinde geri dönüşü çok zordur. Tıkanmaya başlayan damarlar önce kalp spazmına daha sonrada kalp krizi oluşmasına sebep olur.
Sigara içildikten 15 dakika sonra vücutta tesirini götermeye başlar. Kan dolaşımını hızlandırarak kalbin yükünü arttırır. Oksijenlenmemiş kan ile kalp yükünün artması sonucunda, hücreler yeterince beslenemediği gibi, kalpteki oksijen tüketiminde artmasına neden olur.
Sigaranın içerisinde bulunan ve bağımlılık özelliği olan nikotin maddesi, damar içerisinde döküntülere sebep olmaktadır. Bu döküntüler, dolaşım sistemi içerisinde ilerleyerek bazı damarlarda birikme yapmaktadır. Bu da damar çapının daralması ve sonucunda damar tıkanıklığına sebep olmaktadır. Damar tıkanıklıkları periferde yaşandığında, geri dönüşü kolay olan durumlardır. Ancak merkez nokta olan kalp ve damarların yaşandığında, ölümcül sonuçlara sebep olabilir.
Ayrıca sigaranın, kalp kası miyokart üzerinde direk zehirleyici ve harabiyet oluşturucu etkisi bulunmaktadır. Bu da uzun vadede kalp krizi riskini arttırmaktadır.
