Annem Günün Kutlu Olsun!
Annemin gününü her kutlamak istediğimde bir cümle çınlar durur kulaklarımda. “Annem günün kutlu olsun!”. İlkokul yıllarımdı. Kaçıncı sınıf olduğunu hatırlamıyorum. Bir bahar sabahı idi. Güneş sımsıcak ışıklarını bize salıyor, içini, ruhumu ısırıyordu. Bir Pazar günü ailecek kahvaltıya gidiyorduk. Çünkü o gün anneler günü idi. Annemize sürpriz yapmıştık. Güzel bir kahvaltı ayarlamıştık. Hepimiz pür neşeydik. Şarkı söylüyordum anneme armağan. Bir ses duyduğumu hatırlıyorum. Adata yere çivilenmiştim. O güzelim mayıs sabahı o sımsıcak güneş beni ısıtmaz olmuştu. İçim bir anda buz kesmişti. Kendime şaşırıyordum. Ne olmuştu bana. Duyduğum neydi derken gözümün önünden geçen küçük bir kız çocuğu gördüm. Kardeşimin yaşlarındaydı. Mezarlığa doğru koşuyor “annem ben geldim. Günün kutlu olsun” diyordu.
Aklıma Kazınan Gün
Bu ses ile kendimden geçtim. Donup kaldım adeta. Hiç kımıldayamadan duruyor sadece kıza bakıyordum. Yüzlerce kez beynimde yankılandı o sözler. Çocuk koşuyor annem ben geldim diyordu. Günün kutlu olsun diyordu. Ellerinde bir demet papatya vardı. Ama annesi yoktu meydanda. Kime koşuyordu. Anlamaya çalışırken küçük kızın sarıldığı buz gibi taşı gördüm. Çocuk aklım anlayamadı. Neredeydi annesi. Saklanmış mıydı yoksa. Sonra fark ettim bir mezarlığın önünden geçiyorduk o sırada. Annesi ölmüş mü demişim. Anneler ölmezdi oysa. Omlar bizim sonsuza dek yanımızda olmalıydı. Çakıldığım yerden annemin sesiyle uzaklaştım. Annemin bacağına sarıldım telaşla. O günden sonra her mayıs küçük bir kız çığlığı oldu kulaklarımda.